Hem estetik bir görüntü, hem sağlıklı, hem de güvenilir bir sonuca ulaşmak isteyenler için sağlık alanında yeni gelişmelerin olduğunu belirten Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Mustafayev, “Dolgu uygulaması esnasında ya da sonrasında körlük ve cilt nekrozu (doku ölümü) gibi ciddi komplikasyonlar yaşama riski
çok yüksektir. Bu nedenle tıp alanındaki yeni uygulamalardan olan ultrason görüntülemesi altında yapılan hyalüronik asit dolgu uygulaması, olası risklerin yaşanmasını önlemekte, sağlıklı güzelliğe ulaşma imkanı sunmaktadır” dedi.
Uzmanlar tarafından gerçekleştirilmeli
Estetik dermatolojide en sık uygulanan işlemlerin başında emilebilir dolgular geldiğini ve dolgu işleminin kişilerin sağlığını riske etmeden uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Mustafayev, sözlerine şöyle devam etti: “Güvenli uygulamalar estetik sürecinin en önemli basamağıdır. Hiç kimse güzelleşmek uğruna sağlığını kaybetmek istemez. Dolayısıyla dolgu gibi popüler ama bir o kadar da riskli bir işlemin uzman hekimlerce yapılması çok önemlidir. Aksi takdirde körlükten cilt nekrozuna kadar pek çok sağlık sorunuyla karşılaşmak mümkün hale gelir.”
Doku ölümü ya da körlüğe neden olabilir
Dolgu ile ilgili komplikasyonların dolgu malzemesinden, alerjik reaksiyonlardan veya uygulanan enjeksiyon tekniğinden kaynaklanabileceğini ifade eden Dr. Mustafayev, “Enjeksiyon veya dolgu malzemesi, damarsal yapılarda birikir ve bu birikme sonucu sinirlere baskı yaparsa cilt nekrozu dediğimiz doku ölümü gerçekleşebilir, nadir durumlarda da körlüğe neden olabilir. Yayınlanan son makaleler ve kılavuzlar doğrultusunda şunu söyleyebiliriz; deriye ve alttaki dokuya gelebilecek olası hasarı en aza indirmek için hyalüronik asit dolgu maddeleriyle dolgu işlemini gerçekleştirmek, çok önemlidir. Çünkü hyalüronik asit dolgu maddeleri, komplikasyon durumunda çözülebilir olma avantajına sahiptir. Fakat daha
da önemlisi, dolgu uygulamasının yapılması ya da komplikasyona neden olan dolgunun vücuttan atılmasını sağlamak amacıyla uygulanan ultrason yöntemidir. Bu bir tedavi biçimi olarak literatürde yer almakta ve Amerika başta olmak üzere dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde prosedür olarak uygulanmaktadır.” diye konuştu.
Ultrasonla uygulama riskleri ortadan kaldırıyor
Estetik işlemlerde ultrasonun yaygınlaşması gerektiğini vurgulayan Dr. Mustafayev, “Estetik dermotolojide kullanılan ve ülkemizde yeni bir teknoloji olan ultrason destekli dolgu sayesinde dolgunun yapılacağı bölgenin uygun olup olmadığı hatta daha önce yapılan dolgunun derideki yerinin belirlenmesi sağlanabilmektedir. Son yıllarda yüz, boyun ve vücudun diğer bölgelerinin anatomisi hakkında çok şey öğrendik ve bugün geldiğimiz noktada artan taleple birlikte öğrendiklerimizi uygulama fırsatı da arttı. Dolgu uygulamasında ultrason kullanımı ile, dolgunun nerede olduğunu görme imkanı, damar içine girme riskini önlemesi ve varsa iltihaplanmanın nerede olduğunun tespiti açısından fayda sağlamaktadır. Ülkemizde yeni bir uygulama olan bu sistemin yaygınlaşması ve estetik kliniklerinin de kesin protokollere bağlanarak bu işlemleri gerçekleştirmeleri, toplum sağlığı açısından önemlidir.” dedi.