15 Ocak 1919’da ilk işgal başladı
Kurtuluş Savaşı’nda Mondros Mütarekesi’nin 7. maddesi gerekçe gösterilerek, 15 Ocak 1919’da İngilizler tarafından işgal edilen Gaziantep, Eylül 1919’da Fransızlara bırakıldı. İçlerinde gönüllü Ermeni birliklerinin de bulunduğu “Fransız işgal kuvvetleri” 29 Ekim 1919’da Antep’e girdi. Kentte büyük tepkiyle karşılanan işgal, 29 Ekim günü 13. Kolordu Kumandanı Ahmet Cevdet Bey tarafından işgal kuvvetleri kumandanına bir telgraf yazılarak protesto edildi. Ermeni tercümanla şehre gelen bir Fransız subayının, 5 Kasım 1919 Cuma günü Akyol Camisi’nde asılı Türk bayrağını Türk polisine zorla indirtmesi, Antep’in kurtuluşunu ateşleyen olay olarak tarihe yazıldı.
Atatürk’ten gelen gizli mektup
Fransız askerleriyle Türk polisleri arasında çıkan kavga nedeniyle örgütlenen Cemiyet-i İslamiye tarafından, 23 Kasım’da büyük bir miting düzenlenerek, bir taraftan haksız işgal protesto edildi, diğer taraftan da halkın içindeki özgürlük ateşi alevlendirildi. Bu arada Mustafa Kemal Paşa, 1 Aralık 1919’da Kazım Karabekir’e “son derece gizli tutulması” gereken bir telgraf göndererek, Kilikya, Urfa, Maraş, Antep işgalinin ve Ermenilerin yaptıkları cinayetlerin şiddetle protesto edilmesini ve mücadelenin ilanını bildirdi. Ocak 1920’de şehir dışında ilk mücadele başladı, Fransızların Kilis ve Maraş’a giden kuvvetleri henüz yollardayken etkisiz hale getirildi. Kentin düşman işgalinden kurtarılmasında önemli görevler alan Şahin Bey, Antep-Kilis yolunu kapatarak Fransız garnizonunun Katma’daki tümeniyle irtibatını kesti.
Şehit Kamil
Kentte direniş sürecini hızlandıran 21 Ocak 1920’de yaşanan bir olay da halkın sabrını taşırdı ve topyekun mücadele başladı. Akşama doğru bugünkü İnönü Caddesi’nde, askeri fırın önünden 10 yaşındaki oğlu Mehmet Kamil ile geçen bir kadının, sarhoş 2 Fransız askeri tarafından taciz edilip, peçesi açılmak istendi. Bu sırada annesini korumak için Fransızlara taşla saldıran küçük Mehmet Kamil, askerler tarafından süngülenerek şehit edildi. Bugün “Şehit Kamil” olarak bilinen Mehmet Kamil’in şehit edilmesinin ardından kentteki iş yerleri günlerce kapalı kaldı ve bölgedeki bazı illerde Antep’e destek mitingleri düzenlenmeye başladı.
“Ölürsem Şehit Kalırsam Gazi Olurum”
Şahin Bey, 28 Mart 1920’de Kilis yolunda Fransızlarla milis güçleri arasında Elmalı Köprüsü üzerinde çıkan çatışmada şehit düştü. Halkın çok sevip saydığı Şahin Bey’in şehit düşmesinin ardından, 1 Nisan 1920’de şehirde şiddetli bir harp başladı. Şehrin 27 mahallesine bir semt reisi tayin edildi ve Antep halkı 1 Nisan 1920’den 7 Şubat 1921’e kadar “Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum” diyerek Fransızlara karşı direniş gösterdi. Bu süre içerisinde yapılan kuşatma, Antep halkını açlık, sefalet ve mühimmat sıkıntısıyla karşı karşıya bıraktı. Yaklaşık 10 ay süren ve 6 bin 317 vatan evladının şehit verildiği çatışmalar sürerken, yapılan bu fedakarlıklara karşılık TBMM, Antep’e 8 Şubat 1921’de “Gazi” unvanını verdi.
Zafer geldi Antep işgalden kurtuldu
Fransızlar Ankara Antlaşması’nın ardından 25 Aralık 1921’de şehri boşaltmaya başladı, 2 yıl süren işgalden sonra Gaziantep’ten zafer ve özgürlük nidaları yükseldi. 1921 yılındaki “Gazi” unvanından sonra, halkın Milli Mücadele’de gösterdiği takdire şayan hizmetlerinden dolayı TBMM tarafından, mücadeleden 87 yıl sonra 7 Şubat 2008’de çıkarılan 5734 sayılı kanunla Gaziantep’e “İstiklal Madalyası” verildi. Kurtuluş Savaşı yıllarında 2 yıl boyunca düşmanla mücadele eden Antepliler, bu süre zarfında kentin nüfusunun dörtte birine tekabül eden 6 bin 317 şehidi toprağa verdi. Düşmanın yanı sıra yaşanan tüm olumsuzluklar ve yokluklarla da mücadele eden Gaziantep halkı, bugünlerde kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yılını kutluyor. Antep’in işgalinde mücadele eden şehit ve gaziler, rahmet ve minnetle anılıyor.