Türkiye 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Deprem Kahramanmaraş ile birlikte 10 ilde büyük bir yıkıma sebep oldu. Hatay’daki binaların neredeyse tamamına yakını depremde ya yıkıldı ya da hasar aldı. Hatay’ın Erzin ilçesinde ise tek bina bile yıkılmadı. Depremden ciddi şekilde etkilenen Osmaniye’ye 20, Hatay’a 110 kilometre uzaklıktaki 42 bin nüfuslu Erzin’de can kaybı da yaşanmadı.
Bunun nedeni Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu açıkladı. Kayıp yaşanmamasının sebebi 1999 depreminde yine hiçbir hasar almayan Dilovası Tavşancıl’la aynı: Kaçak yapıya müsaade etmemek.
Hatay Erzin’in Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu, TV5 televizyonunun yayınına katılarak bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:
Erzinimizde herhangi bir yıkım olmadı
“Erzinimiz Osmaniye’nin 15-20, Hatay’ın da 110 kilometre uzağında. Buna rağmen çok şükür Erzin’imizde depremin kendisinden kaynaklanan bir can kaybımız olmadı, yaralımız da olmadı, bir enkazımız da olmadı. İlçemiz adına seviniyoruz. Ancak tabii ki sevincimiz yarım kaldı bütün bu ölümler nedeniyle, biz gerçekten biz de bazen şaşırdık o gün bu kadar sarsıntı yaşadık yani anlatılmaz yaşanır. Ben de tek katlı müstakil bir evde oturuyorum. Çok şiddetli sarsıldık ve hemen çocuklarımızla birlikte kapıya koştuk, zor hareket ediyorduk. Bitmesini bekledik ama bitmek bilmedi. Bir dakikanın üzerinde bir sarsıntıyla biraz hafifleyince apar topar hemen alabileceğimiz eşyaları alır almaz çıktık evden. Sakinledikten sonra da hemen belediyedeki arkadaşlarımızı arayıp ilçeyi hemen dolaşmaya başladık. Erzin’imizde herhangi bir yıkıntı olmadığını anladık tabii o belli bir süreç aldı.”
Kaçak yatırmadım diye kızanlar oldu ama…
Birincisi kendi adıma, benim dönemimle ilgili söyleyeyim; Herhangi bir şekilde kaçak yapıya müsaade etmedim. Bazen de kızdılar bir belediye başkanı olarak bana ‘Senden başka memlekette doğru adam yok mu’ dediler. Hatta biri, üç ay geçmişti seçildikten sonra, uzaktan da bir akrabamız gelir dedi ‘Bize ceza yazılmış, kaçak inşaattan…’ Ben de ‘Yapabileceğim bir şey yok’ dediğim zaman ‘Türkiye’nin tek doğrusu sen misin?’ dediler. Bu kelimeleri kulağımla duydum. Kendi adıma çok vicdanım rahat, hiçbir şekilde kaçak inşaata izin vermedik. Tabii buna izin vermezseniz de bir yolunu bulup bir şekilde kaçak inşaatı yapan var. Kaçak inşaattan ceza yazdığımız kesimler var.
Siyaseti buna karıştırmıyorum
Kaçak yapılaşmanın önünü yüzde yüz kesemezseniz de belli bir aşamada kesebiliyorsunuz. En azından kendi adıma bir sorumluluk duymuyorum. Benim buna müsamaha göstermem mümkün değil. Eğer böyle bir şey de olursa ben bunun gereğini yapar diye çok açık yüreklilikle söylüyor ve siyaseti buna karıştırmamaya çalışıyorum. İnsanlar da birçok kişiyle de kötü olduk bu nedenle. Depremden üç beş gün önce bir vatandaşımız selam verdi. Biliyorum biraz sıkıntılı olduğunu. ‘Hayırdır, bir şey mi var?’ dedim. ‘Sen biliyorsun, benim binayı yaptırmadın’ dedi. Başka yerlerde yapıldı şudur budur… ‘Ben kimseye izin vermedim’ dedim bu konuda. Varsa da biz cezasını yazdık, gerekeni yaptık diye insanlar bu şekilde alışmışlardı, yani ben onlara da bir şey diyemiyorum