Geçtiğimiz günlerde Netflix’te gösterime giren ‘Andropoz’ isimli dizide Engin Günaydın, 50’li yaşların başında evli ve iki çocuk babası, tuhafiyeci Yusuf karakterini canlandırıyor. Orta yaş bunalımına giren Yusuf, yaşadığı fiziksel değişimi kafasına takarak hem dış görünüşünü, hem de yaşam tarzını değiştirmeye çalışır. Ancak Yusuf’un yıllardır hayalini kurduğu deniz kenarında bir ev almak için çaba sarf ederken başına gelmedik kalmaz. Diziyle birlikte andropozun erkek bedeninde yarattığı değişimler de izleyiciye aktarılmış oluyor. İşte bilimsel olarak andropoz nedir? Ne zaman başlar? Belirtileri nelerdir? sorularının yanıtları…
“Yaşlanma kaçınılmaz, buna engel olamayız”
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, yaşlanma ve ölüm korkusunun insanoğlunun varoluşundan beri en büyük korkusu olduğunu belirterek, “Günümüzden yaklaşık 5000 yıl önce Sümer kralı Gılgamış, var olduğunu sandığı gençlik iksirine ulaşmak için uzun uğraşlar vermiş ancak ne yazık ki talihi buna izin vermeyerek son anda elinden kaçırmıştır. Yaşlanma her erkek için kaçınılmaz bir süreçtir. Buna engel olamayız ama bazı tedbirler alarak daha kaliteli hale getirebiliriz.” dedi.
Andropoz nedir?
Ardropozun erkekte yaşlanmaya bağlı olarak kanda testosteron hormonunun düşmesiyle birlikte ortaya çıkan durum olduğunu kaydeden Prof. Dr. Aydos, testeronun azalmasıyla vücutta meydana gelen değişiklikleri şöyle özetledi: “Testosteron, halk arasında erkeklik hormonu olarak da bilinir ve azalmasıyla birlikte karşılaşılan en çarpıcı belirtisi cinsel fonksiyonların kaybolmasıdır. Ancak sadece cinsel bakımdan değil, hormonun düşmesi vücudun birçok fonksiyonunda bozulmayı da beraberinde getirir. Özellikle ruhsal dengede bozulma, depresif ruh hali, uyku düzensizlikleri gibi psikolojik yapıdaki etkileşimler neticesi yavaş yavaş hırçın, huysuz, aksi ihtiyar karakteri yerleşmeye başlar. Metabolizmanın bozulması ve kaslarda erime ile birlikte enerjide azalma, çabuk yorulma, motivasyon düşüklüğü gibi günlük faaliyetlerini sınırlayan yaşam kalitesinde ciddi bozulma görülür.”
Andropoz kaç yaşında başlar?
Erkekteki andropoz döneminin kadınlardaki menopozdan daha farklı seyrettiğini, çünkü testosteron hormonundaki düşüşün yıllar içerisinde yavaş yavaş geliştiğini ifade eden Prof. Dr. Aydos, “30 yaşından sonra her yıl yüzde 1 azalarak, 50 yaşına geldiğinde dörtte birini kaybetmiş demektir. Bu düşüş kişiden kişiye farklı hızlarda geliştiği için andropozun ne zaman başlayacağına dair kesin bir öngörüde bulunamayız. Yine de andropozdan bahsederken 50 yaşından sonra başladığı kabul edilir.” dedi.
Andropoz belirtileri nelerdir?
Prof. Dr. Kaan Aydos, bir erkeğin andropoz dönemine girdiğinin belirtilerini ise şöyle özetledi: “Testosteron hormonundaki düşmenin yol açtığı ani gelen ateş basmaları, aşırı terleme, ciltte kuruluk ve kırışıklık, vücut tüylerinde azalma, yağ birikimine bağlı memelerde büyüme, göbek çevresinde yağlanma gibi fiziksel belirtilerin yanı sıra kas ve eklem ağrıları, dikkatini toplayamama, hafızada zayıflama, entelektüel seviyede gerileme, yorgunluk, halsizlik, aşırı alınganlık, özgüven kaybı, ani duygusal iniş çıkışlar gibi fonksiyonel durum bozukluklarından anlaşılabilir. Hiç kuşkusuz asıl tedirgin edeni cinsel isteksizlik ve sertleşme bozukluğu neticesi ortaya çıkan iktidarsızlık sorunudur. Bununla birlikte beden sağlığını tehdit ederek fiziksel aktiviteleri ciddi şekilde engelleyecek, hatta yatağa bağımlı hale getirebilecek en önemli problem kemik erimesi ve aneminin gelişmesidir. Böyle durumlarda ufak bir travmayla bile kemik kırıkları ortaya çıkabilir.”
Andropozun etkilerini azaltmak mümkün mü?
Andropoz tanısı kanda testosteron hormonu ölçülerek konulduğunu bu nedenle belirtilerin ortaya çıkması halinde zaman zaman hormon ölçümü yapılmasını tavsiye eden Prof. Dr. Aydos, andropozun etkilerini azaltabilecek yöntemlerini şöyle ifade etti: “Testosteron düşüklüğü ilaçla tedavi edilebilir. Bu amaçla deri üzerine sürülen jel, flaster gibi yüzeysel uygulamaların yanı sıra belirli aralıklarla yapılan enjeksiyonlar kullanılabilir. Fazla şiddetli seyretmeyen erkeklerde sağlıklı beslenmek, aşırı kilolardan kurtulmak, günlük fiziksel aktiviteler, düzenli uyku, stresi azaltmak gibi yaşam tarzında yapılacak bazı düzenlemeler de yeterli olabilir. Gerektiğinde ruhsal durumu düzenlemeye yönelik antidepresanlardan da fayda görülebilir. Ancak testosteron tedavisi mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır. Kontrolsüz kullanımları meme ve prostat kanseri ile kalp hastalıkları bakımından risk yaratabilir. Bazen kanda pıhtılaşma sonucu damarlara emboli atarak ciddi sorunlar da ortaya çıkarabilir. Üreme çağındaki erkeklerde ise testislerde sperm üretimini baskılayarak kısırlığa neden olabilir.”
50 yaş ve üzerinde belirtilere dikkat
Andropozun ileri yaş erkeklerde hayatı olumsuz yönde etkileyen, ciddi sağlık
problemlerine yol açabilecek bir süreç olduğunu kaydeden Üroloji uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, 50 yaş üzerinde şayet bedensel ve ruhsal bakımdan kendinizi iyi hissetmiyorsanız bir doktor kontrolüne girerek tedavi görmenizin yaşam kalitenizin iyileştirilmesinde anlamlı katkı sağlayacağını kaydetti.