1970’li yıllarda tedavülde olan 50 kuruşların arka yüzünde yer alan gelin başlıklı kız Sabiha Tansuğ, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Tansuğ’un okul müsameresinde taktığı bir eğribaş ile başlayan hikayesini sizler için derledik.
Müsamerede taktığı başlık kaderini yönlendirdi
Halk bilimci ve koleksiyoner Sabiha Tansuğ, 1935 yılında Yunanistan’da doğdu. 1941 yılında ise ailesiyle birlikte Gümülcine’den İzmir’e göç etti. İlkokula giderken müsamerede taktığı eğribaş adı verilen gelin başlığı ile Anadolu’daki geleneksel kıyafetlere merak saldı. Göztepe Kız Sanat Enstitüsü’nde okuyan Tansuğ, bu yıllarda şapkalara yapıp satar ve yöresel kıyafetlerden esinlenerek kuklalara elbiseler dikti. 1953 yılında İstanbul’a yerleşen Tansuğ, Anadolu kadın portreleriyle tanınan ressam Nuri İyem’den dersler aldı. 1963 yılında Avrupa seyahatinde gördüğü yöresel kıyafet müzelerinden çok etkilendi. Türkiye’ye döndüğü 1964’te Eyüp sırtlarındaki Piyer Loti Kahvesi’ni işletmeye başladı. Türk motifleri taşıyan kahve o dönem popüler oldu.
Ev ev dolaşıp başlık topladı
Turizm yazıları yazmak için eşi Haluk Bey ile gezerken bir gün arabası Milas’ta bozulur. Bozulan arabasının tamirini beklerken köy kahvehanesinin duvarında asılı bir ‘eğribaş’ görür. Başlığı satı aldıktan sonra Anadolu’nun 4 bir yanını ev ev dolaşarak gelin başlıkları toplamaya başlar. Topladığı kıyafet başlıkları 1968 yılında Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi binasında ‘Anadolu Kadın Başlıkları’ sergisi açar.
Darphane müdürü teklifte bulundu
Dönemin Darphane müdürü sergiyi gezdikten sonra çok beğenir ve Sabiha Tansuğ’a başlıklarla çekilen bir fotoğrafının paraya basılması teklif edilir. 20 Nisan 1971 yılında Tansuğ’un taktığı eğribaşla verdiği o poz 50 kuruşluk madeni paraların arka yüzüne basılır. Böylelikle halktan bir kadın olarak portresi paranın üzerinde yer aldığı için dünya para tarihine geçer. Tansuğ, toplamda 2 bin 700 parçalık koleksiyonunu ilerleyen yaşına rağmen dünyanın pek çok yerinde sergiler açtı.
Yaşar Kemal:
“Bari poz vermişken binlikler üzerine basılsaydın”
Gazeteci Nebil Özgentürk, ‘Bir Yudum İnsan’ kitabında hayatını kaleme aldığı Sabiha Tansuğ’un ağzından usta yazar Yaşar Kemal ile sohbetini şöyle aktarır:
“Kültür Bakanlığı’nın açtığı sergilerden birinde Yaşar Kemal ile karşılaşmıştık. Ailece tanıştığımız usta yazar, beni görünce gülerek yanıma geldi. Her zamanki sempatik tavrıyla ‘Sen ne yapmışsın böyle kız? Senin fotoğrafını 50 kuruşlukların üzerinde gördüm. Sen o kadar ucuzladın mı? Bari poz vermişken binlikler üzerine basılsaydın’ diye şaka yaptı. Ne diyeceğimi bilemedim orada bulunanlar yapılan espriye katıla katıla gülmüştü.”