Başrollerini Pınar Deniz, Kaan Urgancıoğlu, Uğur Polat, Cezmi Baskın ve Zeyno Eracar’ın paylaştığı, KanalD ekranlarında Pazar günleri yayınlanan Yargı dizisi, final için gün sayıyor. İki hafta sonra final yapacak dizinin dün yayınlanan 93’üncü bölümünde yine heyecan doruktaydı.
Dizinin son yayınlanan bölümünde Yeliz’in tuttuğu kiralık katil Nevzat (Ruhi Sarı), Savcı Ilgaz’ı Oktay’ın işyerinden ayrılırken kaçırdı. Son sahnede ise Nevzat ve adamı Ilgaz’ı ıssız bir adaya götürdü.
Ilgaz’ı ıssız adaya götürdü
Nevzat, elleri ve ayaklarını bağladığı Ilgaz’ın kolundaki saati ‘hatıra’ olarak yanına aldıktan sonra adanın 1900’lü yıllarında başında yaşanan adanın hüzünlü hikayesini anlatır. Ilgaz’ın bu hikayeyi bildiğini söylemesi üzerine ise kiralık katil, “Hikaye değil Savcım, gerçek. Bak kokuyu hissediyor musun? Bazı kokular asla gitmez…” der. Son sahnede ise Nevzat ve adamı, Ilgaz’ı elleri ve ayakları bağlı olarak bırakarak geldikleri tekneyle adadan ayrıldılar. Savcı Ilgaz’ın ölüp ölmeyeceği ve terk edildiği adanın nerede olduğu ise merak konusu oldu. Ilgaz hangi adaya götürüldü? Yargı dizisi nerede çekildi? İşte o ada ve tarihe kara bir leke olarak geçen o olay…
O adanın hikayesi
Fenomen dizinin dün akşam yayınlanan bölümünde Savcı Ilgaz’ın elleri ve ayakları bağlanarak ölüme terk edildiği o ada, Marmara Denizi’nde, yerleşimin olmadığı İstanbul’a bağlı Sivri Ada… Bizans İmparatorluğu döneminde din adamları ve yöneticilerin sürgüne yollandığı söylenen Marmara Denizi’ndeki takım adaların en batısında yer alır. Osmanlı İmparatorluğu Döneminde ise II. Mahmut tahtta iken İngiliz bir sefaret çalışanın sokakta başıboş gezen iki köpek tarafından ısırılmasının ardından diplomatik bir kriz yaşanır. İstanbul’daki sokak köpeklerinin toplatılarak Sivriada ve Burgazada’ya sürgüne gönderilmesine karar verilir ancak halkın tepkisiyle bu karardan dönülür. Sultan Abdülaziz de babasının ardından yeniden Sivriada’ya sürgün kararı alsa da, halkın tepkileri üzerine bu karardan vazgeçilir.
Köpeklere Fransa talip oldu
1910 yılına gelindiğinde ise şehrin emniyeti, kuduz vakaları ve köpek saldırıları gerekçe gösterilerek yeniden şehrin sokak köpeklerinden arındırılması kararı alınır. Başlangıçta Fransa, kozmetik sanayinde kullanılmak üzere bir anlaşma ile toplanan köpeklere talip olur. Halkın tüm tepkilerine rağmen parayla evsizlere, serserilere, eski mahkumlara parayla sokak sokak gezip 80 bin köpek toplatılır. Önce Tophane limanında bekletilen köpekler için Fransa’dan bir türlü yükleme talimatı gelmeyince, barınma ve beslenme problemi ortaya çıkar.
80 bin köpek sürgüne yollandı
Hatta halk isyan ederek limanda köpeklerin bekletildikleri tahta kafesleri parçalayarak onları serbest bırakmaya çalışır. Fiyat önce düşürülüp sonra bedava almaları teklif edilse de Fransa anlaşmayı fesheder. Sonunda İttihat ve Terakki tarafından Partisi’nin belediye başkanı Suphi Bey, sorunun çözümü için 80 bin sokak köpeğin Sivri Ada’ya sürgün edilmesi talimatını verir.
Köpeklerin sesleri ve kokuları karşı sahile ulaştı
Adada kaderlerine terk edilen köpeklere bir süre yiyecek taşınsa da, bu münferit çabalar çare olmaz. Açlıktan ve susuzluktan ölen köpeklerin acı çığlıklarının yaklaşık 6 ay boyunca Anadolu yakasının sahillerinden bile duyulur. Ölen köpeklerin kokusu ise yaklaşık 2-3 yıl boyunca sahil kesiminden eksik olmaz.
Sivri değil Hayırsız Ada
Köpeklerin sürgün edilmesinden iki yıl sonra 1912 yılında Marmara Denizi’ndeki büyük depremi ve aynı yıl başlayan Balkan Savaşları’nda Osmanlı’nın büyük toprak kaybı yaşamasını köpeklerin ahına bağlayan halk, bu tarihten sonra adayı Hayırsız adıyla anmaya başladı. 2012 yılında ise ölüme terk edilen köpeklerin anısına adaya bir anıt dikildi.