1. Anasayfa
  2. Yaşam

Sürreal biyografideki gizem… Yaşamını bilmediği kişilerin iç dünyasını tuvale yansıtıyor

Sürreal biyografi resimleri ile resmettiği kişilerin iç dünyasını tuvale yansıtan genç ressam Vahap Aydoğan sanatıyla ilgi çekiyor. Çizeceği kişilerin geçmiş be şimdiki yaşamları ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadan onlarla sadece yazı dili ile iletişim kuruyor, ardından onların bilinç altındaki objeleri ve iç dünyalarındaki yansımayı resmediyor…

Sürreal biyografideki gizem… Yaşamını bilmediği kişilerin iç dünyasını tuvale yansıtıyor
0

Henüz çocuk yaşta başlayan resim ilgisini sürreal biyografi resimleri ile büyüten Vahap Aydoğan son dönemde dikkat çeken ressamlardan. Mardin’de doğan ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan Aydoğan, “Biyografisini çizdiğim hiç kimseyi daha önce bilmiyor ve tanımıyorum. Yazı dili ile iletişim kurarak, aldığım cevapları kendi süzgecimden geçirerek imgelere, imgelerden de tuvale aktarıyorum” diyor.

Çatlamış duvarlar, küçük minimal gölge insanlar ve iskambil kâğıdı gibi aykırı ve öznel araçları tercih eden genç ressam, birçok kentte sergi açtı.

Vahap Aydoğan sıra dışı sanatını şöyle anlattı:

İnsanları ve yaşadığımız dünyayı bir nebze de olsa iyileştirebilmeye, dönüştürebilmeye çalışan bir sanatçıyım. İnsanların hikayelerini dinliyor ve sorduğum sorularla onlara ayna tutmaya çalışıyorum. Dinlediğim hikayeleri kendi aynamdan geçirip stilize bir biçimde tuvale resmediyorum. Her tablodaki hikaye gerçek ama silüetler temsili kalıyor. kısacası insanların hayatlarını imgeler yoluyla tabloya aktarıyorum. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki insanların yaşamlarına ses oldum oralardaki sanatsal çalışmalara katkıda bulundum.

Çalışmalarımın olmazları çoğunlukla çatlamış duvarlar, küçük minimal gölge insanlar ve iskambil kâğıdı gibi aykırı ve öznel araçları tercih ediyorum. İdeal benliğin gerçek benlik ile örtüştüğü oranda mutluluğu, benlik çatışmaları arasında makas farkı artıkça üzüntünün de eserler üzerindeki etkisini net olarak görebiliyorum.

Öncelikle sanata bakışım ve tablolarım kimi zaman tamamen biyografiler ile bütünleşmiş kimi zaman da kişilerin ruh algılarının deformasyonu ile  ön planda tutulmuştur… Sanata olan yaklaşımım; aşkı, duyguyu, sevgiyi ve umudu bir karede inşa etmenin en güzel yolunun,  insanın yaşam yolculuğunu stilize etmek olduğu gerçeğidir… Çizdiğim biyografiler için, insanın kendisine biçmiş olduğu rolün kırılma anlarını işlediğimi söyleyebilirim… Sanat felsefesi olarak Çalışmalarımda doğumun varolduğu her süreçte, ölümün de bir hakikat olduğu ve bu yolculukta insanların yaşamlarında topladığı anılarını, bir süreç olarak bana aktarmaları çalışma prensibimin mihenk taşı olmuştur… Bu yüzden yaşam bir film şeridi gibi . Bir tiyatro sahnesinin birer perdesi gibi yoğun ve tamamen soyut… Çalışma prensibim ve yaptığım sürreal biyografi çalışmalarımı şöyle ifade edebilirim…

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir